Karanlıktan biraz olsada korkarım ama Senin yokluğundan korktuğum kadar değil..
Düşmekten elbette herkes gibi korkarım ama senin gözünden düşmek kadar değil..
Evde yalnız kalmaktan birazcık korkarım ama senin yokluğundan korktuğum kadar değil.
Birisine bağlanıp sevmekten aşırı fazla korkarım ama yerine ihanet etmekten korktuğum kadar değil..
Bana korkak diyeceksiniz evet ben korkağım ama onsuz kalmaktan korktuğum kadar değil..
Çölde susamaktan korkarım ama sana susamak kadar değil...
Alper semiz
Yllix 300 250 banner
5 Şubat 2020 Çarşamba
3 Şubat 2020 Pazartesi
GÖZ YANILGISI
GÖRSEL ALGI
İnsanlar görme yetisi konusunda kesinlikle kusursuz değildirler. Yani aslında görmek diye adlandırdığımız tabir ettiğimiz belki de bir nesnenin sadece algıladığımız tarafıdır. Peki insanlar görme konusunda kusursuz mu dur ? Tabii ki de hayır bazen zihnimiz ve görsel algılarımız bazen bizi kandırır. Bu konuyu ele almak istemem deki amaç konunun ilgimi çekmesidir.
2 Şubat 2020 Pazar
KISA HİKAYELELER : BABAMI İSTİYORUM
Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.Çocuk babasına, "Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun" diye sordu... Zaten yorgun gelen adam, "Bu senin işin değil" diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk "Babacım lütfen, bilmek istiyorum" diye üsteledi. Adam "İllâ da bilmekistiyorsan 20 milyon" diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk "Peki bana 10 milyon borç verir misin" diye sordu. Adam iyice sinirlenip,"Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi,derhal odana git ve kapını kapat" dedi.Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.Adam sinirli sinirli "Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder." diye düşündü. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, "Belki de gerçekten lazımdı"...Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı... Yatağında olan çocuğa, "Uyuyor musun" diye sordu. Çocuk "Hayır" diye cevap verdi... "Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi... Çocuk sevinçle haykırdı, "Teşekkürler babacığım"... Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı. Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?... Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok" diye kızdı... Çocuk "Param vardı ama yeterince yoktu " dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; "İşte 20 milyon... Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?..."+
KISA HİKAYELER : ADA
ADA
Geçmiş zamanlarda esrarengiz bir şekilde, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada bulunmaktaymış : Mutluluk varmış, Üzüntü varmış, Bilgi varmış tüm diğer duygular varmış Aşk dahil bütün duygular varmış. Bir gün, adanın batmakta olduğu sırayla tüm duygulara haber verilmiş.Bunun üzerine bütün duygular, adayı terketmek için sandallarını hazırlamaya başlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü, mümkün olan en son anakadar beklemek istemiş.Ada neredeyse battığı zaman,Aşk, yardım istemeye karar vermiş.Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?"diye sormuş.Zenginlik,"Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş. Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir'den yardım istemiş."Kibir, lütfen bana yardım et!""Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsınve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir.Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim...""Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."Mutluluk da Aşk'ın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşk'ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş: "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..."Bu Aşk'tan daha yaşlıca birisiymiş.Aşk o kadar şanslı vemutlu hissetmiş ki kendinionu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk'a yardım eden, yoluna devam etmiş.Ona ne kadar borçlu olduğunu farkeden Aşk, Bilgi'ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?" "O, Zaman'dı" diye cevap vermiş Bilgi."Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?"diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş:"Çünkü sadece Zaman Aşk'ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir..."1ALPER SEMİZ
HİKAYELERİN DEVAMI GELECEKTİR
1 Şubat 2020 Cumartesi
KISA HİKAYELER : BALON
Küçük ufak ve ayrıca minik çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ediyordu, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu bu denli düşündüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi. Baloncu dinlenmek ve için soluklanmak için durakladığında minik kız da duruyor ve sonra yine bolancuyu takibe alıyordu.Bir ara adamın kendisine baktığını farkederek korkak bir tavırla ona doğru yaklaştı ve cesaretini toplayarak:-Baloncu amca, dedi. Biliyor musun benim hiç balonum olmadı. Adam çocuğu söyle göz ucuyla bir süzdükten sonra:-Paran var mı? diye sordu. sen onu söyle.-Bayramda vardı, diye atıldı bir anda çocuk, önümüzdeki bayram yine olacak.-Öyleyse bayramda gel, dedi adam. Acelem yok, ben beklerim.Çocuk sessizce geri döndü. O ana kadar balonlardan ayırmadığı o dolu minik gözlerid olmuş, yürümeye bile mecali kalmamıştı.
Bir kaç adım attıktan sonra elinde olmadan tekrar onlara baktığında, gördüklerine inanamadı.Balonlar, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve yol kenarındaki büyük bir akasya ağacının dallarına takılmıştı. Çocuk, olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken, baloncu ona doğru dönerek:-Küçük, diye seslendi. Balonları ağaçtan kurtarırsan birini sana veririm. Yapılan teklif, yavrucağın aklını başından almıştı. Koşarak ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı. Hedefine adım-adım yaklaşırken duyduğu heyecan, bacaklarını kanatan akasya dikenlerinin acısını hissettirmiyordu. Sincap çevikliğiyle balonlara ulaştığında bir müddet onları seyretti ve dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı. Ancak balonlardan birisi iyice sıkıştığından diğerlerinden ayrılmış ve ağaçta kalmıştı. Çocuk onu kurtarmaya kalkışsa, dikenlerden patlayacağını çok iyi biliyordu. İster istemez balonu yerinde bırakıp aşağıya indi ve adam dönerek:-Birini bana verecektiniz, dedi. Hangisi o? Adam elini tersiyle burnunu sildikten sonra:-Seninki ağaçta kaldı evlat, dedi. İstersen çık al.Çocuk bu sefer ayakta bile duramadı. Kaldırım kenarına oturup baloncunun uzaklaşmasını bekledikten sonra, dallar arasında parlayan balona uzun uzun bakarak:"Olsun", diye mırıldandı. "Olsun." Ağacın üzerinde kalsa da, bir balonum var ya artık..+
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)